30 Ocak 2009 Cuma

Nerden Arıyorsunuz?

Yıllarca yönetici asistanı olarak çalıştım. Görevlerimin 1. sırasında telefon bağlamak olmuştur. Bir başkasını temsilen konuşuyorsanız usluba herzamankinden daha fazla dikkat etmek gerekir.

Birisini ararken en azından: "İyi günler, ben Handem. XXX firmasından arıyorum, ZZZ Hanım VVV Bey ile görüşmek ister..." demeye dikkat ederim.

Karşımdakinin söylediklerimden en az 1-2'sini anlamadığını varsayarak, tekrarlamaya hazır olurum. Bir kurumda çalışmanın böyle bir etiketten haberdar olmayı gerektirdiğini düşünürüm.

Şimdi çalışmıyorum. Yine de bir işyerini aramam gerekiyor, belki biri ile konuşmak, bir şikayetimi dile getirmek veya soru sormak için. Bana yanıt veren kişinin lakayıt bir şekilde: "Kiim? Nerden arıyorsunuz?" sorması beni üzüyor.

Kendisi sadece Genel Müdür veya uluslararası bir kuruluşu temsil etmiyor, kendi ve bu işi ne kadar ciddiye aldığı hakkında bana çok önemli ipuçları veriyor.

Beni ben yapan birşey daha keşfettim: Herşeyi yapmayabilirim ama yaptığım işi doğru yapmam gerekir.

24 Ocak 2009 Cumartesi

Benim Zamanım

Kendime zaman ayırmalıyım... belki biraz kitap okumalı, tv seyretmeli, arkadaşlarla kağıt oynamalı veya dans etmeliyim... ama her gün biraz, haftada bir veya ayda bir kaç akşam.

Günün uygun bir saatinde bana yakın biryerde oturmuş sohbet eden arkadaşlarıma uğrarım 30 dakika. Sabah 8'de başlayan bir toplantıya katılırım veya öylesine luzumsuz bir iş edinirim kendime. Anlatacaklarımı sığdıramam dostlarımla geçirdiğim zamana, yeni bir blog yazmaya başlarım belki de...

Ben olabilmek için buna ihtiyacım var.

Dün akşam 7 arkadaş, bizden başka bir garson ve aşçının olduğu, bir restoranda yemek yedik. Masada 7 kişiyiz: 1 kişi Türkçe anlamıyor, 1 kişi İngilizce anlamıyor, 2 kişi Almancada zayıf. Masada her konu 1-2 dilde konuşuluyor, tercüme ediliyor. Fikirler, hikayeler paylaşılıyor... böylesi bir ortamda kimsenin +1 kişisine hiç mi hiç ihtiyacı yok... herkes kendine zaman ayırmakla meşgul, hem de çok yoğun bir çaba ile.

Dans etmeye gittiğim zaman da +1 kişisine hiç ihtiyacım yok: kendi dans etmediği gibi, birinin gelip beni kaldırmasına da engel oluyor.

Bu nadir fırsatların dışında 7/24 anne, evhanımı, eş, patronun hanımı... hangisi gerekiyorsa o şapkayı giyiyorum seve seve.
Ama bırakın kendime ayırdığım, ayırabildiğim zaman benim olsun.

19 Ocak 2009 Pazartesi

Viral

Bu başlık herkese başka birşey ifade eder... çevremde kime sorsam bir başka yanıt verir...
  • FF'den herhangi biri derki "salgın halinde internet üzerinde kişiden kişiye yayılan video, fotoğraf, oyun, web sitesi..."
  • Bir grup arkadaşım "aman grip işte bu sıralar herkesde var..."
  • Bir başka grup arkadaşım "ay kızı yuvaya gönderiyormusun bu durumda?" diye sorar
Hepsini anlıyorum - hepsine de ayrı yanıtlarım olabilirdi!

Olabilirdi diyorum çünkü olamıyor çünkü sesim kısık. Kısık ötesi yok sayılır. Doktorumun yanıtı şöyle oldu:
"viral faranjit: konuşma, fısıldama bile - sadece su iç, oda sıcaklığında olsun. Dinlen."

Peki sevgili doktorum, gel sen bunu 5 yaşındaki kızıma anlat. Yalnız bir yararı oldu bu işin, beni bekleyen yazılarımı bitirebildim.

14 Ocak 2009 Çarşamba

Gökyüzünde Renkler

Doğanın oluşturduğu renkler hep dikkatimi çeker. Özellikle gün doğumu ve batımında gökyüzünün kızarması platin ila lacivert arasında bulunan her türlü mor, turuncu, kırmızı tonlarını sergilemesi beni çok mutlu ediyor.
Günün o anında herşeyi, herkesi bir anlık unutabiliyor, o sahneyi aklıma kazımak istiyorum.
Bu nedenle sıkça balkonumdan veya mutfağımdan karşımda bulunan binaların kızıllıklar içinde fotoğraflarını çekmişimdir.
Bu sabah yıllardır göz ardı ettiğim çok güzel bir başka kare yakaladım... Amacım aslında arkadaşlarıma bir sohbet arasında zamanında bebeğimin odası için, karnım burnumdayken, neler yaptığımı görüntülemekti.

13 Ocak 2009 Salı

Alınmaması gereken hediyeler

Aslı Topçu  Kadınlar için alınacak en kötü 11 hediyeyi sıralamış.
Yazısına yaptığım yorumu burada da yayınlamak istedim:
Bence ek kart da bu listeye girmeli... "Sevgilim, sana hiç vakit ayıramadım, aklıma alacak bişey de gelmedi... al kredi kartımın yavrusunu veriyorum ne istersen onu al... al da ay sonu tek tek nelere para harcadığını denetleyeyim"

beni BEN yapanlar

Çok yönlüyüm ben!
Birisinin eşi, başkasının annesi, bir başkasının kızı olmak yetmez... Sosyalim, canlıyım, internetteyim, evdeyim, gezerim, dans ederim, ilgi duyduklarımı araştırır, daha çok bilmek istediklerim ile ilgili eğitimler alırım.
Çevremdekilerden farklıyım. Sevdiklerim var, sevmediklerim de... sevmediklerime "seni sevmiyorum" demektense uzak durmayı tercih ediyorum.
Sevdiklerimi de sevdiklerimle paylaşmaya doyamıyorum.
Bir blogum var. Belli bir temaya sahip, çünkü en zengin olduğum, kendimi en geliştirmiş olduğum konuyu - en sevdiğim konuyu kapsıyor.
Ama ben sadece o konu ile sınırlı değilim... daha çok söyleyeceklerim, daha çok paylaşacaklarım var... belki biraz daha sıradan, raftan alınmış gibi sunulan ama beni BEN yapan, beni tamamlamaya gerekli şeyler.