tag:blogger.com,1999:blog-50055768498831064002024-03-05T07:39:01.233+03:00beni BEN yapanlargünlük işlerimden taşanlar, bir kalıba sığdıramadıklarım, kimseye veya herkese söylemem gerekenler, içime sığmayanlar, aklımı meşgul edenler, dışarıdan görünmeyenler, karnımı sıkıştıranlar...Unknownnoreply@blogger.comBlogger60125tag:blogger.com,1999:blog-5005576849883106400.post-90805698293152786542020-04-06T00:02:00.000+03:002020-04-06T00:02:42.255+03:00Veda edemem - Daima benimle olacaksınBir mum yaktım senin için.<br />
<br />
Birer mum da yaktırdım senin için.<br />
<br />
Bugün aramızdan ayrıldığının haberini aldığımda yüreğime saplanan okun şoku ile ağladım. Sonra huzur bulduğun için ağladım. Sonra yıllardır bu da geçecek, bunu atlatacağız diye umutlandığımız için ağladım.<br />
<br />
Sonra biraz gülümsedim - seni tanıdığım için, birlikte yaşadıklarımızı hatırladığım için.<br />
<br />
Ah be Ayşem!<br />
<br />
Son bir kez daha sarılabilsem keşke.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5005576849883106400.post-1800654300872393442020-02-29T14:38:00.001+03:002020-02-29T14:38:40.308+03:00Seneler sonraİnanmak istemedim görünce. Son yazımı 9 yıl evvel yayınlamışım. Ne oldu bana? Beni ben yapanları anlatmaktan neden vaz geçtim? Kendimden mi vazgeçtim?<div>
<br /></div>
<div>
Şu anda isteksizce yazıyorum... 2 farklı kişi ile yaşadığım durum benzer: yanında olmak istiyorum ama kişi istemediğini açıkça belirtiyor.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqJz6QqxJDJf_vUk0e7KW-xVkThhr8dYSoBb5kH3jWZdBPXpcD1SYF5Nk2UDAEpPETl9KfkAEzyZ-SuwZ2PNjzBp8MPofnIuD-7K_uDAvGOdH4s6GGxKOsoE3njpg03zuds20IHrPTBR8B/s1600/tears.png" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="205" data-original-width="265" height="154" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqJz6QqxJDJf_vUk0e7KW-xVkThhr8dYSoBb5kH3jWZdBPXpcD1SYF5Nk2UDAEpPETl9KfkAEzyZ-SuwZ2PNjzBp8MPofnIuD-7K_uDAvGOdH4s6GGxKOsoE3njpg03zuds20IHrPTBR8B/s200/tears.png" width="200" /></a>Birini bir daha görememe ihtimalim var, diğerinin birlikte olabileceğimiz çok zamanlar olduğunu umuyorum. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
İkisinin de arzularına saygı gösterip, gitmiyorum.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Ben? Ağlıyorum... için için.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Beni ben yapan... bugün ben de bilmiyorum. </div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5005576849883106400.post-74761876104358041172011-02-14T01:41:00.000+02:002011-02-14T01:41:28.952+02:00Yanan ateşÇok garip bir durum ile karşı karşıyayım: yazmak istiyor canım. Bu güne dek farklı şeyler istediğim olmuştur. Koşmak, yemek, uyumak, dans etmek gibi. Ama hiç yazmak istediğimi hatırlamıyorum. Yarım saattir elimde kalemim ile bir şeyler yazma arzusu ile yanıyorum sanki. Bulmaca çözmeyi denedim, yazmak istediğimin boş kelimeler olmadığını anladım. Sonra bulunduğum kısıtlı alan içinde medya arayışı başladı.<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj5eQeAGSGKLcWx0n5PraoTbXiI93NCZhwj0_9XNnlKpb7HW1itfpXTtKww4Iv6h3sbU8Sso0P47b1kyG2TGIyoHYRb4y3R9q9u_CSCD-mCr9Bu04kYHifflzFhESEa3SLxSXk5-yoTdPs1/s1600/IMG_0971.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj5eQeAGSGKLcWx0n5PraoTbXiI93NCZhwj0_9XNnlKpb7HW1itfpXTtKww4Iv6h3sbU8Sso0P47b1kyG2TGIyoHYRb4y3R9q9u_CSCD-mCr9Bu04kYHifflzFhESEa3SLxSXk5-yoTdPs1/s320/IMG_0971.JPG" width="238" /></a><br />
Şu an bulduğum bu kağıt bittiğinde, duyacağım hissleri tahmin edemiyorum. Söyleyecek, yazacak onca şey geçiyor aklımdan: içimde hissettiğim nefes, bir bütünün parçası olmak, olamamak... tarifi zor, henüz tanımadığım bir heyecan ile kalem kağıt üzerinde kayıyor. Tükenmezimin mürekkebi ile damarlarımda akan kan yarışıyor sanki.<br />
<br />
<br />
Dün gittiğim toplantı mı aklımda kalan, sonrasında konuştuğum kararsız, isteksiz gencecik zihin mi beni üzen, akabinde bulunamadığım sofra mı imrendiğim, yoksa şu anda bulunduğum yolculuk mu beni böylesi coşturan tartamıyorum.<br />
<br />
Dün tanıdık, dost yüzler ile hoş geçen bir seminere katıldım. Social Media Week'in bir parçası olarak iki konuşmacıyı dinleyecektim. Mekana girmeden az evvel gelen telefon bana "ne sosyali, ne medyası?" diye sordu. Evet? Ne sosyali, ne medyası? Neresindeyim bu işin? Oldum mu? Yoksa binlerce "wannabe" ve "möchtegern"lerden birimiyim? Tuttuğum 3 blog, katıldığım bir kaç etkinlik var ama tam olarak neresindeyim bu SoMe'nin? Cevabını bilmek <u>istemediğim</u> bir soru bu.<br />
<br />
İnsan karşısındakini kendi gibi bilir ya? Dün konuştuğum genç kız ile de öyle konuştum. 20'li yaşlarımda hissettiğim heyecan dolu duygularım ile nasıl iş buldum, nasıl çalıştım, tutunmak için neler yaptım, eğitimsizliğimin açığını nasıl kapattım... ben anlattıkça içim kabarıyor, daha çok anlatmak istiyordum. Oysa gelen yanıt hep aynı iki notayı çalıyordu sanki: Bilmiyorum, istemiyorum.<br />
Anne olarak yeniden karar verdim: "adam olacak çocuk okumasa da olur" Şu anda kızın okuduğu fakat sevmediği bir sektörün derdi bana düştü, yazdırıyor!<br />
<br />
Tanıdıkların bulunduğu bir sofranın fotoğrafını gördüğümde ise kabuğumdan çıkıp, yanlarında olmak, birlikte kadeh kaldırmak, ortada dönen muhabbette kahkahalar atmak istedim. Üzerine ummadık birinden "Burada sen eksiksin" sözü ise beni iyice yaraladı. Çok istediğim halde gidememenin kalıbına sıkışmışlığın sıkıntısı da yazdırıyor olabilir bana bu satırları.<br />
<br />
Roma üzerinde alçalırken, 10 yıl evvel bir kez daha geldiğimi anımsıyorum. Hayatımın o döneminde bekar ve ağır bir süreci atlatmak üzere çıkmıştım bu yolculuğa. Öyle ki hava şartları ve uçağımızın yaşı nedeniyle havada yaşadığımız sarsıntılarda "şu an düşse, bitse bu eziyet" diye düşündüğümü hatırlıyorum. Bugün uçuşumuz çok güneşli ve konforlu olmasına rağmen nedir bana soluksuzca yazı yazdıran?<br />
<br />
Normalde hiç dikkatimi çekmeyecek şeyler birden ilgimin odağı oldu. Beni yeniledi. Heyecanlandırdı. Bir an durup düşünürsem bu heyecanı hak ettmediğime kanaat getireceğim. Çevremdeki insanların böylesi dorukları yaşamadıklarından, bana özel, bana güzel bu duygu durumlarını paylaşmaya cesaretim yok.<br />
<br />
Kendi içime dönmek, kendi nefesimi içimde hissetmek istiyorum. Şarjı bitmiş bir pil misali dolduruyorum kendimi... içimdeki nefesten besleniyorum. Gıdaya ihtiyaç duymadan müzik dinliyor, etrafa bakıyor, nefesimi dinliyorum. Bu anlar hiç bitmese diyorum.<br />
Uçağımız inmek üzereyken ilhamın da irtifamız gibi alçalıp alçalmayacağını merak ediyorum. Elimde bulunan iki kağıt torbaya sıkı sıkı sarılacağım. İçimdeki kalabalığı yeniden boşaltmak istersem diye.<br />
<br />
Beni BEN yapan imkansızlık tanımamamdır: kusmuk torbasına yazmayı gerektirse bile.<br />
<br />
(10.02.2011 tarihinde kaleme alınmıştır)Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5005576849883106400.post-63793676204783949812011-01-20T19:39:00.000+02:002011-01-20T19:39:19.322+02:00Maskenin ardındaÇevremde insan sarrafı olanlar, olduklarını iddia edenler var. Belki bu kelimeleri kullanmazlar ama hal ve tavırlarından bellidir öyle oldukları, olma ihtimallerinin yüksek olduğu anlaşılır. Hiç tartışmam... olabilirler.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQcdY5YxsXKrfo6HEGNWsed9AdQw4tU5SVGBo2RY5z7uufouC7WIe-5ZnWV2NRL2iy1CJRoJEu7BBAy_uH3J-aCwYuO6jLNB_wjnEUvjUzhWTWzZLx3hsohbiyF6VW8znkPOwLCkOAWeJS/s1600/2961098278_4e5411c967.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQcdY5YxsXKrfo6HEGNWsed9AdQw4tU5SVGBo2RY5z7uufouC7WIe-5ZnWV2NRL2iy1CJRoJEu7BBAy_uH3J-aCwYuO6jLNB_wjnEUvjUzhWTWzZLx3hsohbiyF6VW8znkPOwLCkOAWeJS/s200/2961098278_4e5411c967.jpg" width="161" /></a></div>Ben değilim. Ben direkt olumsuz etkilenmediğim her insana bir, üç, beş... belki onbeş şans daha verebilirim. Öğrenemem itilip kakılmaktan. Bir tokat yetmez, bir yumruk ve tekme de yemem gerekir belki de... Çevremde sorup soruştururum bazen... X hakkında düşüncelerin nedir diye. Kendi önsezilerime inanmam.<br />
<br />
Halbuki güven duymak isterim çevreme. Düştüğümde elimden tutacaklarına inanırım. Ne de olsa ben onlar için ne yapmaya hazırsam, onlar da benim için yaparlar değil mi? Parmak uçlarımdan kelimeler dökülürken bile ne kadar naif olduğumu düşünüyorum.<br />
<br />
Karşımda gördüğüme inanmak istiyorum. Kapı boyutlarında bir adamın güçlü, kuvvetli olduğuna - güzel, güler yüzlü bir hanımın cana yakın, dostcanlısı olduğuna inanıyorum. Gördüğüm odur çünkü. İnsansarrafı olan biri gördüklerinden çok görmediklerine bakar. Oradan tanır kişileri. Bu da kanımca büyük meziyettir.<br />
<br />
Bende böylesi bir yetenek olmadığından, insanların gözlerinin içine bakmayı yeğlerim. Bazen bir an için gündelik maskelerinin arkasını görebilmek umuduyla. Nadiren başarılı olabiliyorum. Bir bakmışım o çok sert kabuğun ardında içi yumuşacık, sevilesi birisi çıkıyor karşıma... Günün o anlarını kovalar buluyorum kendimi.<br />
<br />
Beni BEN yapan, maskenin ardını görebildiğim o anlara tutunmamdır.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5005576849883106400.post-79995753913037740872011-01-12T13:08:00.000+02:002011-01-12T13:08:41.362+02:00Kışgüneşinin yarattığı Bahar etkisiEvine çok yakın mesafede bir okula gitme şansı var kızımın... kendisi farkında olmasa da, ömür boyu uzak mesafelerdeki okullara gitmeye çalışan annesi bu durumun keyfini çıkartıyor.<br />
<br />
Sabah erken saatte yapılan 20-30 dk'lık zaruri yürüyüş, güne enerji dolu başlamama neden oluyor. Konum buydu aslında... kendimi ne kadar mutlu ve enerjik hissettiğim... böylesi zamanlarda beni BEN yapanın kulaklıkları takıp, yüksek sesle müzik dinlemem olduğu idi...<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgziw3U8W6DJCC7DJmJlbCcuEypsOuB-Ub_5i95zc0rkfHtrzLG3F6_f0gcZRpAYf1rT6IBDs4NE2buCppKAM2KPVAWwYhHjkUmSAXLHW2pTD8eMUm1JSBgEVZCSK-SSNEU5TuxWhWV86cq/s1600/3319152542_be192d5d35_m.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="151" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgziw3U8W6DJCC7DJmJlbCcuEypsOuB-Ub_5i95zc0rkfHtrzLG3F6_f0gcZRpAYf1rT6IBDs4NE2buCppKAM2KPVAWwYhHjkUmSAXLHW2pTD8eMUm1JSBgEVZCSK-SSNEU5TuxWhWV86cq/s200/3319152542_be192d5d35_m.jpg" width="200" /></a></div>Son yazımı okuyana kadar. Çok değil, daha bir hafta evvel üzerimde gezen karabuluttan bahsetmişim. Bu durumun başka zamanlardan farklı olduğunu, sanki içimden dışarı çıkması gereken bir enerjinin sıkıştığını hissetmişim.<br />
<br />
Kış ortasında açan güneş, küvöz etkisi gösterdi sanki. Kilometrelerce yolu bir nefeste yürüyebilir, 3 günü bir anda yaşayabilirim. Değişmeyen beni BEN yapanlarım:<br />
<br />
Kulağımda yüksek sesli tempolu müzik ve yüzümde kendimi çok iyi tanıyor olmanın mutlu tebessümü.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5005576849883106400.post-39117230838948471822011-01-06T09:37:00.000+02:002011-01-06T09:37:02.072+02:00Yazasım var yeniden<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://farm3.static.flickr.com/2423/4011759821_ab5ee68494_b.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="http://farm3.static.flickr.com/2423/4011759821_ab5ee68494_b.jpg" width="159" /></a></div><div style="text-align: left;"><i>"Ey sevgili günlük..."</i> dercesine oturuyorum ekranın başında. Duygularımı yazmak, içimde oluşan karabulutları eritmek için kelimelerimi kullanmak istiyorum.</div><br />
Geriye dönüp, yazdıklarıma bakıyor, aslında bu duyguların geçmişte oluşan karanlıklardan başka olduğunu anlıyorum. Gözlerim bir şeyler arıyor: geçen gün markette fark etmiş olabilirim. Sanki bir süredir internetin satır aralarına farklı bakar gibiyim...<br />
Söylesem olmaz, sussam içimde kalmaz.<br />
<br />
Bir fırsat, bir çıkış noktası, oluşan basıncı serbest bırakacak bir açıklık arıyorum sanki. Gözümü açtığımda bambaşka olsun istiyorum bazı şeyler - emek vermek, çalışmak, uğruna vakit harcamak durumumda imkansız gibi görünüyor.<br />
<br />
Beni BEN yapan içimdeki enerjiyi bazen yönetememem.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5005576849883106400.post-68871683700549449452010-11-26T16:38:00.000+02:002010-11-26T16:38:43.296+02:00Bugün bana güven olmaz...<a href="http://farm3.static.flickr.com/2029/2523606123_305c4bd30b_z.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="132" src="http://farm3.static.flickr.com/2029/2523606123_305c4bd30b_z.jpg" width="200" /></a>Sabah trafiğinin açık olmasından, AVM'nin normalde dolu olan garajın ilk katında park yeri bulmamdan veya satıcının telefonuma yapıştıracağı koruma filmi bozuk çıkınca, değiştirmesinden anlamalıydım bugünün normal olmadığını.<br />
<br />
Eve gitmek üzere arabama dönerken bugünün Cuma olduğunu, sinemaya gidebileceğimi hatırladım. Filmlerden birini eşimle seyretmeyi planladığımdan, bir başkasına gitmeye karar verdim...<br />
<br />
Kocaman salonda bir başıma oturmuş yeni kaplanan telefonumu incelerken, daha önce yaptığım alışverişten bir poşet eksik olduğunu fark ettim... Çantamı kaptığım gibi gişeye gidip, sordum ancak hanımkızımız telefonda ve müşteri ile aynı anda meşgul olduğundan bir önceki durağıma yönelmeye karar verdim. İki adım ilerlemiştim ki, arkamdan poşeti göstererek seslendiler. Şükrederek salondaki yerimi aldım, son reklamların da bitmesini bekledim. Eşimle gitmeye karar verdiğim film başladığında ise, duraksadım. Biletimle beraber salon dışına çıkıp, yardım istedim.<br />
<br />
Alt salonda oynayan *doğru* filme yönlendirdiler beni... eşyalarımı topladığım gibi, diğer salona koşturdum. Film arasında mesaj gelmiş olabilir mi diye bakacakken, telefonumu bulamadım. Tekrar ilk gittiğim salona koşup telefonumu koltuğumun yanında buldum...<br />
<br />
Kendi kendime bu dalgınlığın ne olabileceğine anlam veremedim. Akşam dışarı çıkacağımdan kuaföre gitmeye kararlıydım. Fön, mön derken kızımı okuldan alıp eve geldim... arabamızdan inerken, montumu da kuaförde bıraktığımı fark ettim!<br />
<br />
<div style="text-align: center;">Beni bugün BEN yapan dalgınlığım... Bana güven olmaz!</div>Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5005576849883106400.post-70560935289529483202010-11-08T12:44:00.000+02:002010-11-08T12:44:28.774+02:00Fanzine<a href="http://www.flickr.com/photos/cocuklahayat/5155754452/" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;" title="IMG_0342 by cocuklaHayat, on Flickr"><img alt="IMG_0342" height="200" src="http://farm5.static.flickr.com/4049/5155754452_f648f4bf41.jpg" width="150" /></a>Bu kelimeyi ilk okuduğumda aklımda karşılığına gelebilecek hiç bir şey oluşmadı. Biraz düşününce ingilizcede hayran ve dergi kelimelerin birleşiminden türetilmiş yeni, trendy bir kelime olacağına karar verdim.<br />
<br />
Geçen bir iki haftalık bir süreç içinde basında, yayında önceden çok duyduğum Meganeomani benim için bir anlam kazanacakmış meğerse.<br />
<br />
Her şey süpermarketde sepetimi doldururken aldığım bir telefon ile başladı. Tanımadığım bir kadın adının Megy, evimde, elinde bana özel çok önemli bir zarf ile olduğunu ve hemen bana teslim etmesi gerektiğini söyledi.<br />
<br />
Alışveriş sepetimi bıraktığım gibi eve koştum. Siyahlara bürünmüş, elinde çelik çantalı bir kadın büyük ciddiyet ile zarfı açmamı ve içindeki talimatlara uymamı, Bay M'nin benim ile iletişime geçeceğini söyledi.<br />
<br />
Bir süre sonra Bay M beni, bir grup dahilinde İğneadaya göreve davet etti. Görevimizi hala tam anlamış değildim, ancak katılmaya hazırdım.<br />
<br />
Bir sabah erkenden yaklaşık 15 Meganedan oluşan bir konvoy şeklinde İğneada istikametinde yol aldık. Birbirini tanıyan, tanımayan yaklaşık 40 kişi Bay M'nin verdiği görev bilinci ile yollara düşmüştü.<br />
<br />
<a href="http://www.flickr.com/photos/cocuklahayat/5155759540/" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;" title="IMG_0348 by cocuklaHayat, on Flickr"><img alt="IMG_0348" height="200" src="http://farm2.static.flickr.com/1401/5155759540_586ac92567.jpg" width="150" /></a>Yolculuğumuz yoğun sis perdesinin ardından açan güneş ile daha da keyiflendi.<br />
<br />
Dupnisa mağrasının girişinde Bay M görevimizin sadece Meganelar ile yol yapmak ile sınırlı olmadığını, doğal güzelliklerin de farkında olmamız gerektiğini belirtmiş.<br />
<br />
Bizi yakından takip eden ama bizim hiç görmediğimiz Bay M akşam yemeğinde hepimize özel mesajlar göndermiş. Beni biraz yanlış anlamış galiba ama fark etmiş ki ben Fanzin nedir bilmiyorum.<br />
<br />
Ertesi sabah 3 grup lideri eşliğinde, son ve esas görevimiz olan, Fanzin yaratmak üzere toplandık. Erdil Yaşaroğlu ile toplandığımız masada ne yapacağımızı konuşurken, kendisi şuna benzer bir şeyler söyledi: "Hani lisede dergi çıkartılırdı ya... 1 liraya satardık, ooo çok pahalı derlerdi de, abi masrafı 80 kuruşa çıkıyor, derdik... aslında fotokopilerden oluşan, kes yapıştır usulü, hayranı olduğun bir konunun dergisi..."<br />
<br />
<a href="http://www.flickr.com/photos/cocuklahayat/5155178649/" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;" title="IMG_0372 by cocuklaHayat, on Flickr"><img alt="IMG_0372" height="200" src="http://farm5.static.flickr.com/4009/5155178649_1c81d22e0c.jpg" width="150" /></a>İşte o an duraksadım. Sanki sıfırlanmıştım. Ben bu dergilerden habersizdim. Ben lise okumadım ki? Böyle şeyler mi yapılırdı? Bir an için çocukluğumdan bir parçanın eksik mi kaldığını düşündüm. Masamda oturanların bazılarının o günleri hatırlarcasına parıltılar gördüm gözlerinde. Yüz ifadeleri de değişmişti.<br />
<br />
Yutkundum, silkindim konu başlığım üzerinde yoğunlaştım ve görevimi yerine getirdim. Sonra keyif ve ilgi ile arkadaşlarımın yaptıklarını izledim. Kestiklerini, yapıştırdıklarını, kağıdı ısırarak koparttıklarını... o süreyi içime çektim, derin bir nefes gibi.<br />
<br />
Ey Megane Hatchback Fanzin yaratıcıları... itiraf etmeliyim: belki bu sebepten sona kaldım, belki de bu nedenle benim sayfam bir kaç yalın fotoğraftan oluşuyor...<br />
<br />
<div style="text-align: center;">Beni <b>BEN</b> yapan bu haftasonunda Megane a olan manimin dışında, gençliğimde yaşamadığım bir anının eksikliğini de keşfedip, yerini doldurabilmiş olmam. Bundan böyle Fanzin dendiğinde benim de yüz ifadem değişecek, gözlerim parlayacak.</div><br />
Teşekkür ederim Bay M!Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5005576849883106400.post-51292052175500074132010-09-12T09:51:00.000+03:002010-09-12T09:51:42.763+03:00Heyecanımdan duramıyorum...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://farm4.static.flickr.com/3110/2595821495_da0d3c5d47_b.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://farm4.static.flickr.com/3110/2595821495_da0d3c5d47_b.jpg" width="307" /></a></div>Bugün duygusal yoğunluktan nefes alamıyorum... Aklımın köşesinde bulunan ajandamdaki maddeler<br />
<br />
<ul><li>Dünya Basketbol Şampiyonası final maçı TUR-USA karşılaşması</li>
<li>Referandum</li>
<li>Kızımın yarın ilk kez okula gidecek olacağı</li>
</ul><div>beni heycanlandırıyor. İçim içime sığmıyor, Her tarafı kırmızı beyaza boyamak, ay yıldız ile donatmak istiyorum... Hakkımızda hayırlısını diliyor, beni BEN yapanın bu akşama kadar kendimi nereden nereye atacağımı bilemeyeceğim olacaktır.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5005576849883106400.post-21687742750284696902010-09-10T09:57:00.001+03:002010-09-10T09:58:42.846+03:00BayramlaşmaHer yıl bu zaman gelir... haftasonu ile bayram birleştirilir, mevsimine göre, kaç gününüz olduğuna göre yakın - uzak bir yerler seçilir, zaten tadı damağınızda kalan yıllık izine ek tatil üretmeye çalışırız.<br />
<div>Aslında bayram yaklaşırken, son dakikada biz de yakın bir yerlere gitmeye çalıştık. Bulamadık - olmadı.</div><div><br />
</div><div>Çok da iyi oldu!</div><div><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://farm4.static.flickr.com/3083/2554860302_b87e2a9cc8.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="177" src="http://farm4.static.flickr.com/3083/2554860302_b87e2a9cc8.jpg" width="200" /></a></div><div>Ailemizden geri kalan bir avuç haneye gitmek bir günümüzü bile almadı... elimizde çikolatalarımız ile eşimin anne-babası, benim halam ve anneannemi ziyaret edip, ablam ile de yemek yedik. Şehir dışında olan teyzelerimi ve kuzenlerimi telefon ile arayıp, benden yaşca büyük olan arkadaşlarımı da ihmal etmedim.</div><div><br />
</div><div>Biraz yapmacık, usulen veya garip gibi de gelse... dünden çok keyif aldım. Bugün ise Bandırmada oturan babamları ziyaret edeceğiz, arkasından da arkadaşlarımız ile Bursada bir gün geçireceğiz.</div><div><br />
</div><div>Bu bayramda bir seyahate gitmemekten çok memnun oldum. Aldığım çikolatalardan sokağımızın köşesinde çiçek satan kadının torunlarına ikram etmek beni çok mutlu etti. Ailemizi ziyaret etmekten büyük haz duydum. Artık yaşca büyüdüğümüzden olsa gerek, önümüzdeki bayramlarda da bize birilerinin gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Kendime şaşırıyorum doğrusu, zira böylesi günlerde kaçacak ilk ben olurdum.</div><div><br />
</div><div>Beni BEN yapan gelecek bayramları şimdiden ip ile çekiyor olmam. El öpenleriniz bol olsun!</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5005576849883106400.post-41605199513307711422010-08-17T02:33:00.000+03:002010-08-17T02:33:09.044+03:0017 Ağustos 1999<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgUt_4Joufrh2sLypRSwBSDXWU8ncVkKUR6oq6dOcWvhHLYeI_hi0qBrXTtWxm-qNemqhbLBV5arxLrLJQj_AiHEGo9YsrTET1fXceA-iXGYOdRl6z60iahx_wUMKwPeFkyvAwLYFKZvGJB/s1600/17agustos.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="156" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgUt_4Joufrh2sLypRSwBSDXWU8ncVkKUR6oq6dOcWvhHLYeI_hi0qBrXTtWxm-qNemqhbLBV5arxLrLJQj_AiHEGo9YsrTET1fXceA-iXGYOdRl6z60iahx_wUMKwPeFkyvAwLYFKZvGJB/s200/17agustos.jpg" width="200" /></a>Evlilik telaşı içinde davetiye, gelinlik, evraklar, şekerler diyerek koşturuyorduk. Yazın bunaltıcı sıcağını önemsemeden yapılacak onlarca şeyi organize etme çabasındaydık.<br />
Ertesi sabah erkenden işe gidilecekti, yapılacaklar listemizde kim bilir ne kadar çok ve önemli işimiz vardı?<br />
<br />
Gece önce bir sarsıntı, ardından çarpan dolap kapakların gürültüsü ile gözlerimi açtım. Açtım açmasına ama yerimden kalkamadım.<br />
Sonun geldiğine inanmıştım o anda... Allaha sığındım - yüce varlığa bildiğim her yakarışı sıraladım ardı ardına...<br />
<br />
Bir anlık durgunluk ile fırladık sokağa. Olmuşlardan habersiz, önümüzdeki günlerin getireceklerini tahmin etmeksizin...<br />
Üzerinden 11 yıl geçmiş - yaşadığımız kara günler dün gibi aklımda - derin izler bırakmış, kazınmış.<br />
<br />
Beni BEN yapan yaşadığımız büyük felaketi unutmayacağım, anısına mum yakacağımdır. Yaşamını yitiren herkese rahmet, sevdiklerini yitirenlere sabır diliyorum.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5005576849883106400.post-43554852318511617882010-08-12T10:43:00.000+03:002010-08-12T10:43:09.732+03:00Keşke...Hiç bugüne kadar hiç böylesi uzaktan tanıdığım, bir kaç sohbetim olan bir insanın iyiliğini gördüğüm, gücüne inandığım, durumuna üzüldüğüm olmamıştı.<br />
Uzaktayım çünkü yaklaşacak kuvveti bulamadım kendimde. Onun gücü peşinden onlarca, yüzlerce kişiyi sürüklemeye yetiyor halbuki... ben ise o gücün girdabına kapılmamak için kendimi, kendimce güvenli uzak, ancak izleyebilecek bir mesafede tutmayı tercih ediyorum.<br />
Hakkında aldığım haberler yüreğime taş koymaya, boğazımı düğümlemeye yetiyor yine de.<br />
Beni BEN yapan onun bu gücünün binde birinin de bende olmasını dileyişimdir.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5005576849883106400.post-3688300592686231382010-08-08T23:29:00.000+03:002010-08-08T23:29:21.989+03:00Alışmışız bir kere...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhHD1c7eZaEZZvQwmmefgllHlGIO2qxupVcaxKCw8A73E6WPS4SnstMkkCO-zTOBaaAPvFlC-avwzeDjqkJwCmDG4KqkHlMHtmKQziiyo-AyY-Pzg3kCDKsPIt2rsLzV170hOKiTEtkSewg/s1600/3758535707_4f77e302d5.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhHD1c7eZaEZZvQwmmefgllHlGIO2qxupVcaxKCw8A73E6WPS4SnstMkkCO-zTOBaaAPvFlC-avwzeDjqkJwCmDG4KqkHlMHtmKQziiyo-AyY-Pzg3kCDKsPIt2rsLzV170hOKiTEtkSewg/s200/3758535707_4f77e302d5.jpg" width="200" /></a></div><br />
8 yıl evvel yerleştiğimiz evimizde, gelişen yaşam şartlarımıza uygun değişiklikler yapmak üzere, tadilat yapmaya karar verdik.<br />
Duvarlar yıkılacak, yerler değişecek, camlar yenilenecek derken bu süreçte evimizin içinde yaşamanın mümkün olmayacağına karar verdik. Şansımıza annemin karşı yakada bulunan evi döşeli ama boş durduğunan, oraya geçmeye niyetlendik. Herşey çok kolay olacaktı: nakliyeci eşyaları toplayacak, biz valizlerimizi alıp gidecektik. Taşınma günü yaklaştıkça bir kaç valiz ile bu işin hallolmayacağını anlayamamışız.<br />
Neredeyse hiç seyretmediğimiz TV, 7/24 elimizin altında hazır bulunan internet, klima, kızımızın oyuncakları vs... derken geçici evimize geldiğimiz şu 4. günümüzde ne kadar rahata alışık olduğumuzu daha net hissediyoruz.<br />
<br />
<ul><li>İstanbul bu yıl yazın çoğunu yağmur ile geçirirken, şu son günlerde feci sıcaklar bizi kavurdu. Evin her yanında açık olan camlar bile yeterli hava akışı sağlayamıyor.</li>
<li>Taşınma esnasında yapılan temizlik ve yerleşmeden dolayı mutfağa girmeye vakit bulamazken, basit bir yemek siparişi vermek imkansız.</li>
<li>Temizlikçinin evinden ulaşımını planlamak için IETT rotasını öğrenebilmek için civarda bulunan otobüs duraklarını tek tek gezdik.</li>
<li>Ulusal kanallarda verdikleri havadurumu yetersiz kalıyor, ayrıntılı tahmin nerden edilinir ki?</li>
</ul><br />
<br />
Eskiden genç kızlar evlenirken "Allah alıştığından geri koymasın" diye iyi dileklerde bulunulurdu. Artık her daim herkes için bu atasözünün geçerli olduğunu düşünüyorum....<br />
<br />
Beni BEN yapan elimin altında internetin bulunmasına alışık olmamdır. Her şeye bir çözüm üretebiliyorum ancak ihtiyacım olan bilgiye ulaşamamak beni çok zorluyor.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5005576849883106400.post-14902352781050758782010-07-22T16:08:00.000+03:002010-07-22T16:08:48.050+03:00Filmi bir bütün olarak görmek<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEglcpcpyekTaS3WhIpg6REqEfNji5rJVcod2LxwGaKwBCx0x0Uxb-Y9M-C59g3ZWn8WRUMQnJC4nHvVelxHbAjCkZS0DsH_Vy88kw4aaM52Q8D1seIS_icG3uEViH8XXML7CgdCLeST6FfC/s1600/39818201_93b63ee250_z.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="125" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEglcpcpyekTaS3WhIpg6REqEfNji5rJVcod2LxwGaKwBCx0x0Uxb-Y9M-C59g3ZWn8WRUMQnJC4nHvVelxHbAjCkZS0DsH_Vy88kw4aaM52Q8D1seIS_icG3uEViH8XXML7CgdCLeST6FfC/s320/39818201_93b63ee250_z.jpg" width="320" /></a></div>Bugün ani verdiğim bir karar ile 30 dk sonra başlayacak bir sinema seansına yetiştim.<br />
<br />
Şanslı az kişilerden biriyim ki gün içinde böyle kaçabiliyorum bazen.<br />
Sinemada film seyretme ritüelinin bir parçası olarak reklamları da seyrediyorum (çok sıkıcı olsalarda), ara verilince dışarı çıkıp en azından bir su alıyorum ve filmin sonuna kadar kalıp, jenerikte dikkatimi çeken başka bir şey daha olacak mı diye gerektiğini düşünüyorum.<br />
Bugün toplam 4 seyircisi olan salona girip yerleştim. Reklamlar bittiğinde film ile ilgili bir sorun olmuş olmalıydı çünkü yakında gösterilecek filmleri atlayarak, direkt film başladı. Yaklaşık 10 dk sonra ise film yeniden kesildi ve ışıklar yandı.<br />
Projeksiyon odasında bir hareket fark edemeyince dışarı çıkıp görevlileri uyardım... aradan geçen bir süre sonra filmimiz yeniden başladı ancak bu sefer kim bilir kaç sahne atlayarak.<br />
<br />
Amacım sinemayı, projeksiyon görevlisini veya gelişmeler hakkında şikayet bildirmek değil, beni BEN yapan şeyin bir filmi bütün olarak seyretmek istememdir.<br />
<br />
Bir konunun görülmesi gereken her yönü hakkında bilgi alamaz, bilinmesi gereken her ayrıntısını bilemez isem o konuyu bildiğmi, anladığımı söyleyemem.<br />
<br />
13-15 TL verdiğim 90 dk sürecek eğlenceli olmayı vaad eden bir sinema filmi bile olsa - filmin bütününü görmek hakkımdır.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5005576849883106400.post-28672095725758739622010-05-13T10:23:00.001+03:002010-05-13T10:24:19.566+03:00Sarı Tuğlalı Yolu takip ederim...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjeGAe0beTR3mqvNOvAcfNn0QkVy_UDsOF1RhGtgdDKSoYOVXN58QWSW048SYX1_r5NQ9UXtoe1gx9TBaUqWraUAXuzXAv6EAQgfC97ua8aWQwT_0cYF3iHEWg011RPP2y1RiBH31mGuc8p/s1600/WizofOz.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjeGAe0beTR3mqvNOvAcfNn0QkVy_UDsOF1RhGtgdDKSoYOVXN58QWSW048SYX1_r5NQ9UXtoe1gx9TBaUqWraUAXuzXAv6EAQgfC97ua8aWQwT_0cYF3iHEWg011RPP2y1RiBH31mGuc8p/s400/WizofOz.jpg" width="400" /></a></div>Beni BEN yapan klasik müzikal filmleri çok sevmemdir... bu nedenle bana bu t-shirt'ü alan <a href="http://ff.im/i6wXQ">Devletşah'a</a> çok teşekkür ederim... beni BEN yapanların bir parçası oldun artık.Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5005576849883106400.post-91607812779022113592010-05-04T17:45:00.000+03:002010-05-04T17:45:07.727+03:00Ruh ve Beden Arındırma MerkeziBöyle bir şey olsa... otomatik araba yıkama yollarında olduğu gibi:<br />
<br />
Bir koridordan yürüyeceksin önce su ile üzerindeki çamuru akıtacaklar. Akne, fazla yağlar, yara izleri akıp gidecek üzerinden.<br />
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIIewtiohd_sgB1GUEcsSB8Le50NTNeeFegOZKYUmGv6y3fZztGibTMVKGvPA4CQn0irOSnyzCR08M0gEE-dwWWdJaEE-XQC7ukc5KK0-wwJPsF1FvYRkwARHd0ReAYIO2xIsLIijJnBvq/s1600/4043551012_ed7b674ddf.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIIewtiohd_sgB1GUEcsSB8Le50NTNeeFegOZKYUmGv6y3fZztGibTMVKGvPA4CQn0irOSnyzCR08M0gEE-dwWWdJaEE-XQC7ukc5KK0-wwJPsF1FvYRkwARHd0ReAYIO2xIsLIijJnBvq/s200/4043551012_ed7b674ddf.jpg" width="200" /></a>İlerlediğinde arzuna göre aromatik ve nemlendirici özelliğe sahip bir köpük ile hem yenilenen cildin beslenecek, hem de ruhunda iz yapan gölgeli alanlar arınacak. Bembeyaz köpük en derin gözeneklere dolup içine işlemiş grilikleri söküp atacak.<br />
<br />
Arındırıcı duşun ardından, meltem esintisi ile sanki bir kulağından girip, diğerinden çıkarmışcasına içinde hiç bir zerre sıkıntı, bakteri ve virüs kalmayacağı şekilde kurutma işleminden geçeceğiz. Yüreğimize baskı yapan dertler, içimizi kemiren hastalıklar, bir çiçek gibi açmamıza engel olan belalar da bu esintiden nasibini alacak.<br />
<br />
Favori manzaranız karşısında dinleneceğiniz bir süreçte uzman eller sizi parlatacak ve zararlı dış etkenlerin yeni saldırılarından koruyacak cila ile işleminizi sonlandıracaklardır.<br />
<br />
<div style="text-align: center;">Beni BEN yapan değer verdiğim insanlar için böylesi bir hizmetin varlığını dilememdir.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5005576849883106400.post-17233806124883506062010-04-16T10:11:00.000+03:002010-04-16T10:11:12.183+03:00Çekip Gitme Hakları<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh_ZH3GojYKDXi0FzUegUiXWSp6317QestoSla2ImstRfOXBDUQhNg9rz63zG3FHPYjmClVK3W4gph0Kk9NtXtTBcm24zaStI_LSr2CJamdeQmwhKQFgBqi0hUJ9_l_aofqKyStzT34xdgr/s1600/4450451302_1d0d25d2e0.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh_ZH3GojYKDXi0FzUegUiXWSp6317QestoSla2ImstRfOXBDUQhNg9rz63zG3FHPYjmClVK3W4gph0Kk9NtXtTBcm24zaStI_LSr2CJamdeQmwhKQFgBqi0hUJ9_l_aofqKyStzT34xdgr/s200/4450451302_1d0d25d2e0.jpg" width="146" /></a>Herkesin çekip gitme hakkı vardır.<br />
<br />
<ul><li>Maçın gidişatını beğenmez, çıkarsın stadyumdan...</li>
<li>Film ilgini çekmez, çıkarsın sinemadan...</li>
<li>Oyunda kaybediyorsundur, "acil işim çıktı" diye sıvışırsın kahveden...</li>
<li>Olayın gelişmesi tekin değildir, uzaklaşırsın ortamdan...</li>
</ul><br />
<br />
Bu kişilere kim öğretmiştir, kendini korumak adına bulunduğu noktadan ayrılmayı? Ben neden karşılaşmadım bu kişi(ler) ile?<br />
<br />
Bana kim öğretmiş, en acı sonuna kadar dayanmalısın, akıntıya karşı yüzmelisin, ordulara karşı bile tek kalsan da savaşmalısın diye?<br />
<br />
Çok mu iyi oluyor, söyleyin bana... Bitiş çizgisini göremiyorum, nerede?<br />
<br />
Beni BEN yapan nerede duracağımı bilemediğimdir. Bu bazen organize ettiğim partide ikram edeceklerimde sınır, bazen kavgada söylenen sözler veya bazen de kendime ettiklerim olarak da tercüme edilebilir.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5005576849883106400.post-37389575811986673572010-03-24T16:48:00.000+02:002010-03-24T16:48:47.127+02:00Eee söyle bakalım, şimdi ne oldu?Neler yazdım çizdim caosun ortasında odaklanmak hakkında, kendi merkezime odaklanmak ile ilgili... Bahar geldi, kafam şişti, burnum aktı, mevsim değişikliği tüm benliğimi alt üst etti!<br />
<br />
<div style="text-align: center;">Beni BEN yapana ne oldu? </div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5005576849883106400.post-26491345009205295012010-03-06T10:07:00.001+02:002010-03-06T10:09:17.528+02:00Onlar bana çok mutlu anlar yaşatıyor<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjYIBGR4bHatKKI2FT2ophx9TJrDeQsHPprlebkEgvdHrU-ZXVeRHK0UuR_oXpx3bUgxdbN8iW2l9ejrWL7-D3AeaPmKmYlKWrm_kfKMWAT182nN1nOmrAsrVE6TB4P5AkEzHT-7goCTlYV/s1600-h/2833485265_a6ed8e6507.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="133" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjYIBGR4bHatKKI2FT2ophx9TJrDeQsHPprlebkEgvdHrU-ZXVeRHK0UuR_oXpx3bUgxdbN8iW2l9ejrWL7-D3AeaPmKmYlKWrm_kfKMWAT182nN1nOmrAsrVE6TB4P5AkEzHT-7goCTlYV/s200/2833485265_a6ed8e6507.jpg" width="200" /></a></div>Filmlerde sanırız... zengin kız, fakir oğlanı sever... Evin küçük kızı, babasının şöförüne aşık olur... tüm çevrelerine karşı gelirler, aşkları kazanır, aç kalırlar, çalışır çabalar kendilerine bir yuva kurar... gibi hikayeler.<br />
<br />
Günümüzde böylesine zorlu aşklar pek kalmamıştır. Gençler kendilerini böylesi bir aşk yaşıyor sanarak, büyük dramalar yaratıyor olabilirler ama... ?<br />
<br />
Neyse konu bu değil, <b>konu benim gözümün önünde yaşanan bir hikaye</b> ve bu hikayenin beni nasıl BEN yaptığıdır.<br />
<br />
Kızımız ile aynı kurumda çalışıyordum, yıllar öncesinden tanışıyorduk, sohbetlerimiz oluyordu. İyi anlaşırdık ama araya hep bir şey girer, "en iyi arkadaş" olma mevkisine eremezdik.<br />
İnternet yeni yeni yayılırken, sohbetlerimizin birinde benim o zaman internette ne yaptığım hakkındaydı. Akşamları takıldığım sohbet odasından bahsettim, bana katılmasını söyledim. Ancak sonrasında bir türlü vakit bulamamıştım.<br />
<br />
Belki de ertesi gündü, iş yerinde bana biri ile tanıştığından bahsettiğinde. Bende hemen alarmlar çaldı: "... aman ha..." diyerek dikkatli olmasını istedim.<br />
<br />
Gel zaman, git zaman bu ikisi sohbeti derinleştirdi, buluşmaya karar verdi. Birbirlerinden hoşlandı, işi ilerletmeye karar verdi. Aile istemedi. Araya mesafe girdi. İyi ki internet vardı, webcam vardı... Tekrar birleştiklerinde, ne olursa olsun artık birlikte olmaya kararlıydılar. Nişanlandılar, evlendiler. Kibrit kutusu bir evde yaşamaya başladılar. Bir derken, iki köpekleri ile küçük bir yuva kurdular kendilerine.<br />
O dönemlerdeydi, oğlan bir işini halletmek üzere evden çıkmak üzereydi... gidecekken kız ile vedalaşması, sanki ucu açık olmayan bir yolculuğa çıkacak gibiydi. Şahit olduğum bu sahne hala içimi ısıtır.<br />
<br />
Bebekleri oldu... aramıza mesafe girdi... bir sonra gördüğümde evlerini büyüttüklerini öğrenmiş, çok sevinmiştim. Sonra kızımız gurbete gittiğinde endişelendim. Şimdilerde, sağolsun teknoloji, internetten minik minik hikayelerini takip edebiliyorum: Kız geliyor, oğlan gidiyor... bu aşk hikayesi hiç bitmiyor.<br />
<br />
Beni BEN yapan bu arkadaşımın hikayesinin modern bir masal olduğunu düşünmemdir. Bu masalı okudukça içimin ısınması, yüzümde bir tebessüm, gözlerimde mutluluk yaşlarının oluşmasıdır.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5005576849883106400.post-79771872595010502882010-02-24T21:19:00.000+02:002010-02-24T21:19:26.143+02:00Annem değil Handem<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhdy3BRHRZBg5dbLzAGTOqzHlPjgsxJNFjBy76_04o8HTvI9YJK0fb-zjSwMhOnLovqwb4BZ-xnclgmMKnmVoELY3xfPHgUPtEZ3pS5SZI9Fg7wCV_mwSe8wC5cYKvuxpBQ7WxZ8bU15M-7/s1600-h/93296381_9ab40c76f8.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhdy3BRHRZBg5dbLzAGTOqzHlPjgsxJNFjBy76_04o8HTvI9YJK0fb-zjSwMhOnLovqwb4BZ-xnclgmMKnmVoELY3xfPHgUPtEZ3pS5SZI9Fg7wCV_mwSe8wC5cYKvuxpBQ7WxZ8bU15M-7/s320/93296381_9ab40c76f8.jpg" width="215" /></a></div>Bugün bir arkadaşım ile yemek yerken telefon çaldı. Benim de tanıdığım birisi arıyordu. Arkadaşım benimle yemekte olduğunu, selamımı ve daha sonra kendisine uğrayacağımızı söyledi...<br />
Arayanın iş yerine vardığımızda, arkadaşım beni tanıştırıyor - tokalaştığım herkes tam anlayamadığım bir ifade ile bana selam veriyordu...<br />
Sonunda birisi "Annen ne kadar gençmiş..." diyerek iltifat etmek istedi. İşte dumur bakışların bende anlam kazandığı o an idi.<br />
<br />
Beni BEN yapan ismimin özelliği...<br />
<br />
Erkek arkadaşım birine Handem ile bara gidiyoruz dediğinde de, karşısındaki neden annesi ile aleme gittiğini sorgulardı.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5005576849883106400.post-38710362142655367802010-01-28T14:25:00.000+02:002010-01-28T14:25:32.612+02:00Kendime gelmem zaman alıyor<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-_784AXhIJ7junLwRUC7EqCeZxh2UMC7obgP_CawBZcFu6SB2wJLKbpU7uQULkv5QV8SmQWmx9Kh_6U0uRxCthlwX4v-P3ZIaaEylmWFjIaL1Lolcpip35y9xYMI-OEN03f7THKruGVMq/s1600-h/3192634050_16fb121a61.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="222" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-_784AXhIJ7junLwRUC7EqCeZxh2UMC7obgP_CawBZcFu6SB2wJLKbpU7uQULkv5QV8SmQWmx9Kh_6U0uRxCthlwX4v-P3ZIaaEylmWFjIaL1Lolcpip35y9xYMI-OEN03f7THKruGVMq/s320/3192634050_16fb121a61.jpg" width="320" /></a>Haziran 2009da kaybettim kendimi...<br />
<br />
<br />
Ara ara bırakıyorum, kaybolmuş kalayım... nasılsa bulurum yolumu diye. Olmuyor. Ha gayret toparlanayım istiyorum... yine olmuyor.<br />
<br />
Akıntıda sürükleniyorum bir süre, duygusuz, amaçsız, çoğunluk nereye çekerse...<br />
Gözümü açıyor, ufukta bir ışık görüyor, ışığa doğru bir kaç adım, iki kulaç... derken akıntıya karşı yok oluyormuşcasına...<br />
<br />
Böyle durum ve zamanlarda - belki bebek gibi emeklemek, biraz bırakmak en iyisi... günü değil, saati bile değil... sadece o anı değerlendirmek ve o anda yaşanan başarıya tutunmak.<br />
<br />
Anlar toplandıkca... dakikaları, saatleri, günleri doldurmaya başlayacaklar...Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5005576849883106400.post-70420549704375733792009-11-17T13:25:00.002+02:002009-11-17T13:33:17.604+02:00Kaos içinde OdakEtrafımda gürültü içinde, çılgınca koşuşturan bir kalabalık varken - kulağıma gelen zen tınılar eşliğinde, bir banka oturup, gökyüzünün keyfini çıkartmak.<div><br /></div><div>Çocuğum ateşler içinde, inlerken - acısından gözyaşları seller oluşturduğunda, ona sarılıp pozitif olmak.</div><div><br /></div><div>Ofis başına yıkılırcasına, sorunlar ile boğuşuyorken - kendi yaptığın işe merkezlenip, o işin doğru akışını sağlamak.</div><div><br /></div><div>Beni BEN yapan karmaşadan bir adım geriye çekilip, kendi odağımı bulabilmemdir. Her daim bu odak noktası en doğrusu olmayabilir - yine de odaklanmışımdır.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5005576849883106400.post-52850839903342765652009-10-23T20:14:00.006+03:002009-10-23T20:45:50.199+03:00Bugün birisini ağlattım!<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhLXeaWv0Xu4j81qX8f9ynbSv69TvOAgVn-4yGT0_X9TdAAWqI86X0LrAqlwwBzfzZo85CWgr7UVOgJg34rXAbNAayVyC6pNaIB8euaI6n3ouXoigVwLoQx9Af6QvIiedJVTykOTONOSJ6b/s1600-h/2436625071_9235c00280.jpg"><img style="margin: 0pt 10px 10px 0pt; float: left; cursor: pointer; width: 200px; height: 150px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhLXeaWv0Xu4j81qX8f9ynbSv69TvOAgVn-4yGT0_X9TdAAWqI86X0LrAqlwwBzfzZo85CWgr7UVOgJg34rXAbNAayVyC6pNaIB8euaI6n3ouXoigVwLoQx9Af6QvIiedJVTykOTONOSJ6b/s200/2436625071_9235c00280.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5395852761481108546" border="0" /></a>Bir yanda çalışkan, genç, her şeye yetişmeye çalışan biri - diğer yanda tecrübeli, geçici ve sevdiği için çalışmak isteyen biri.<br /><br />Hikayemizin baş köşesinde kısa zamanda, hızla büyüme göstermiş bir kurum. Büyümeyle oranla çalışanlarını da arttırmış ama belki de en önemli sayılabilir noktalarında zayıf kalmış.<br /><br />Bu nokta tek bir kişi ile doldurulmaya çalışılıyor - o gitti mi, herkes birbirine bakacak nerdeyse... Kimi o noktadan yıllar önce geçmiş, terfi etmiş, kimi ise o noktanın nasıl çalıştığını, çalışması gerektiğini bilmez.<br /><br />Gün geldi çattı - biri "bu iş senin işin, sen gidince benim işim aksıyor" diyecek oldu... Hak, hukuk, adalet, etik... her bir kavram havada uçuştu. Gerildik, üzüldük, temiz havaya çıktık, konuştuk...<br /><br />Neden? Birinin verdiği 3 kuruş için mi? Büyürken insan kaynağını büyütmediği için mi? Görev alanlarımızı iyi tanımlayamadığı için mi? Bunların çekişmesini neden çalışanlar yapsın...?<br /><br />8 yıldır kuruluşu bebeği gibi büyüttüğünü söyleyen yönetici, bebeğine neden emeklemeden yürümeye geçmesine yardım etmemiş?<br /><br />Olan azimle her işe yetişmeye çalışan gence oldu... tecrübeli olanının belki biraz eli titredi ama 3 derin nefes bir bardak su sonrasında (biraz da yılların etkisi olacak) konuda yanlış tepki vermediğine karar verdi.<br /><br />Beni BEN yapan bu değil ki? Ben kimseyi ağlatmak istemem, yapamam da... Üzüldüm genç kız! Gerçekten... ama bu işin yaşın veya konumun ile hiç ilgisi yok.Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5005576849883106400.post-22979414342205617992009-10-10T11:35:00.004+03:002009-10-10T11:54:53.110+03:00Bizim limonumuz, hamurumuz yok mu?<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj-GLAyWF9t_j-Fx8UWY57GBFjzrwe1BH5E610NhwyrFhBWeqqs7CFdf9tqxuLob3cYFK0G1409wzBosSvPdvAKk4wcWBgC3IfO1uSbmLFCX19uF8HgqDe_-O3WmLqTj-VxR-PRlCNqt-n5/s1600-h/mix-97.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 268px; height: 400px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj-GLAyWF9t_j-Fx8UWY57GBFjzrwe1BH5E610NhwyrFhBWeqqs7CFdf9tqxuLob3cYFK0G1409wzBosSvPdvAKk4wcWBgC3IfO1uSbmLFCX19uF8HgqDe_-O3WmLqTj-VxR-PRlCNqt-n5/s400/mix-97.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5390891187386218914" border="0" /></a><br />Eskiden köşe yazarlarına uygulanan taktik, şimdi bireylere yöneldi... Tercihen sosyal medyada bolca takipcisi olan, ne konuda blog yazdığı pek de önemsenmeden, arkadaş ve dinleyici kitlesi geniş olsun yeter şekline uyan çoğumuza herhangi bir marka yaklaşabilir.<br />Verdikleri küçük bir hediye, götürdükleri bir akşam yemeği veya günübirlik seyahat katılımcıları belki günlerce o konu hakkında konuşturuyor.<br />Bazı etkinliklerden ben de yararlandım, yararlandırdım da... E her şey herkese olacak diye bir şey de yok. İşte Cappy Limonata aktivitesinin ilhamı ile yapılan çalışma.<br />Beni BEN yapan beğendiklerimden ilham almam, kendime göre uyarlamam...Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5005576849883106400.post-82517514888529713062009-08-02T16:43:00.003+03:002009-08-02T17:02:31.542+03:00Gidiyorum...<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZ0HV1Zls7Ue7t5beeWuH_Sw8LBUHgBK7UGPKZ6MGe5YvE9iU9T3Hdcpmv06PO1zqfsmL_wy40IoG9nCxMVI8RzngJzkbO4n7ZMok8iVLnFlubBJfrnZQjECBkkRnCBii0Er5aM0wT3OsK/s1600-h/3071342394_55c831844c_m.jpg"><img style="margin: 0pt 10px 10px 0pt; float: left; cursor: pointer; width: 133px; height: 200px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZ0HV1Zls7Ue7t5beeWuH_Sw8LBUHgBK7UGPKZ6MGe5YvE9iU9T3Hdcpmv06PO1zqfsmL_wy40IoG9nCxMVI8RzngJzkbO4n7ZMok8iVLnFlubBJfrnZQjECBkkRnCBii0Er5aM0wT3OsK/s200/3071342394_55c831844c_m.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5365366434273647634" border="0" /></a>...bütün aşklar yüreğimde... diye devam eden Sezen Aksu şarkısı vardır. Aklımda dönüp duruyor. Kışın güneşsizliği, yazın sıcağı derken, yüreğime oturan kaya parçasını söküp atamadım.<br /><br />Sonunda gitme imkanı buldum - gidiyorum! Normalde seyahatlere kocaman valizler ile giden ben; küçük boy bir şeye bir kaç şort, mayo atıp gideceğim. Arkama bakmadan, sıkıntıları yanıma almadan.<br /><br />Döndüğümde burada olmayacaklar, sülük gibi yapışıp, enerjisini emecek bir beden olmayacak çünkü. Karabulutlar, içimdeki canavarlar, beni kovalayan kötü akımlar: Ben dönene kadar kendi kendinizi bitirmiş olacaksınız.<br /><br />Yapacak daha önemli işlerim, başaracak bir çok şeyim var daha... gidiyorum!Unknownnoreply@blogger.com1