24 Haziran 2009 Çarşamba

Bir dönemin sonu

Paprikam büyüdü - hani derler ya göz açıp kapayana kadar zaman geçer diye... ben bunun farkında olduğumdan, gözlerimi hiç kapatmamaya, her anı yakalamaya çalıştım... ama zaman yine de geçti.
Bugün yuvasının son günü. Neşe içinde kostümünü giydi gitti. Tatile girmenin sevincini, yeni bir şeylere yelken açmanın mutluluğu içinde... 

Ben? Bense gözlerim dolu, geçmiş zamana tutunmaya çalışıyorum. Bir yetişkin olarak yeniliklerin her zaman mutlak iyilikler anlamına gelmediğini biliyorum... Güzel şeyler planlıyoruz ama büyümenin, bilinmezin getirdiği acıları hesap edemiyoruz.

Bugün yuvanın son günü, beni BEN yapan geçmişe, güvene, bildiğime olan bağlılığım...!

Beni BEN yapanlardan sen etkilenme güzel kızım... yüzündeki heycan ve tebessüm daim olsun... sen mutlu ol yeter.

11 Haziran 2009 Perşembe

Din mahremdir

Bu sabah friendfeed'de bir soru dikkatimi çekti ve sorgulamadan beğendiğime dair işaretletim.

Sosyal ağlarda pornografik öğeler yayınlanmaması gerektiği konusunda serzenişte bulunan kişiye katılıyordum, böylesi içerik takip etmek isteyen, üretmeyi arzulayan kişilerin ff klonu başka yerlerde yer alabilirler... Çok mutluyum ki benim akışıma beni rahatsız edecek görüntüler nadiren gelebiliyor, onları da saklayarak devam ediyorum.

Arada saha, kaleci, gol, elma, armut ve "insanlar ikiye ayrılır" gibi tartışmayı ilginç kılan metaforlar da uçuşurken, tartışma öyle bir viraj aldı ki, iş dinimizi, inancımızı, namusumuzu sorgulamaya geldi.

80'li yılların sonunda, Bahreynde yaşadığım 3 yıl boyunca, araplar ve aileleri ile yakın ilişkilerim oldu. Suudi Arabistanda gittğim okulum nedeniyle Mısırlı bir ailede haftanın belli gecelerinde kalıyordum. Bu dini bütün camianın içinde bir kez olsun başımın açık olması, dinim gereği şunu ya da bunu yapmadığım, okuduğum medya, seyrettiğim film veya tümü ile yaşam tarzım sorgulanmadı.

Yaşam tarzımdır belki beni bunları sorgulayacak kişilerin arasına sokmayan, ancak onlar da 5 vakit namazında, örtünmeyi tercih etmiş, islamın tüm gereklerini yerine getiren insanlardı. Neydi onları farklı yapan?
- - -
Peki tüm dinleri ele alır, şekillerini bir yana bırakırsak - hepsi aynı şeyi demez mi?
  • insanı sev
  • çalışkan ol
  • iyi düşünceler besle
  • bedenine iyi bak ve koru
  • tüm canlılara iyiliklerde bulun
  • kendinden daha büyük bir varlık olduğuna inan

Müslüman, hristiyan, budist... kime sorsak, dinlerinin bu temeller üzerine kurulmuş olduğunu görebiliriz.

Peki neden iletişimde olduğu gibi, konuştuğumuz lisanlara takılıyoruz da aslında ne dediğimiz - ne dememiz gerektiğine bakmıyoruz?

Beni BEN yapan senin ne dediğin ile ilgilendiğimdir, nece konuştuğun değil!