11 Haziran 2009 Perşembe

Din mahremdir

Bu sabah friendfeed'de bir soru dikkatimi çekti ve sorgulamadan beğendiğime dair işaretletim.

Sosyal ağlarda pornografik öğeler yayınlanmaması gerektiği konusunda serzenişte bulunan kişiye katılıyordum, böylesi içerik takip etmek isteyen, üretmeyi arzulayan kişilerin ff klonu başka yerlerde yer alabilirler... Çok mutluyum ki benim akışıma beni rahatsız edecek görüntüler nadiren gelebiliyor, onları da saklayarak devam ediyorum.

Arada saha, kaleci, gol, elma, armut ve "insanlar ikiye ayrılır" gibi tartışmayı ilginç kılan metaforlar da uçuşurken, tartışma öyle bir viraj aldı ki, iş dinimizi, inancımızı, namusumuzu sorgulamaya geldi.

80'li yılların sonunda, Bahreynde yaşadığım 3 yıl boyunca, araplar ve aileleri ile yakın ilişkilerim oldu. Suudi Arabistanda gittğim okulum nedeniyle Mısırlı bir ailede haftanın belli gecelerinde kalıyordum. Bu dini bütün camianın içinde bir kez olsun başımın açık olması, dinim gereği şunu ya da bunu yapmadığım, okuduğum medya, seyrettiğim film veya tümü ile yaşam tarzım sorgulanmadı.

Yaşam tarzımdır belki beni bunları sorgulayacak kişilerin arasına sokmayan, ancak onlar da 5 vakit namazında, örtünmeyi tercih etmiş, islamın tüm gereklerini yerine getiren insanlardı. Neydi onları farklı yapan?
- - -
Peki tüm dinleri ele alır, şekillerini bir yana bırakırsak - hepsi aynı şeyi demez mi?
  • insanı sev
  • çalışkan ol
  • iyi düşünceler besle
  • bedenine iyi bak ve koru
  • tüm canlılara iyiliklerde bulun
  • kendinden daha büyük bir varlık olduğuna inan

Müslüman, hristiyan, budist... kime sorsak, dinlerinin bu temeller üzerine kurulmuş olduğunu görebiliriz.

Peki neden iletişimde olduğu gibi, konuştuğumuz lisanlara takılıyoruz da aslında ne dediğimiz - ne dememiz gerektiğine bakmıyoruz?

Beni BEN yapan senin ne dediğin ile ilgilendiğimdir, nece konuştuğun değil!

2 yorum:

  1. Bu seviyede yani ne söylediğinin önemli olduğu yerde durmayı başarsak bir sürü sonu olmayan çatışma ile vakit kaybetmeyiz ki...

    Konuyu özetlerken: "Ne" söylediğin yerine "nece" söylediğin benzetmene de bayıldım.

    YanıtlaSil
  2. Aslı, yorumun için teşekkür ederim.. Yazının üzerinden altı ay geçmiş - ben daha yorumunu yeni görüyorum... sayende geriye dönüp, yazdıklarımı yeniden okuma imkanı buldum. Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil