Filmlerde sanırız... zengin kız, fakir oğlanı sever... Evin küçük kızı, babasının şöförüne aşık olur... tüm çevrelerine karşı gelirler, aşkları kazanır, aç kalırlar, çalışır çabalar kendilerine bir yuva kurar... gibi hikayeler.
Günümüzde böylesine zorlu aşklar pek kalmamıştır. Gençler kendilerini böylesi bir aşk yaşıyor sanarak, büyük dramalar yaratıyor olabilirler ama... ?
Neyse konu bu değil, konu benim gözümün önünde yaşanan bir hikaye ve bu hikayenin beni nasıl BEN yaptığıdır.
Kızımız ile aynı kurumda çalışıyordum, yıllar öncesinden tanışıyorduk, sohbetlerimiz oluyordu. İyi anlaşırdık ama araya hep bir şey girer, "en iyi arkadaş" olma mevkisine eremezdik.
İnternet yeni yeni yayılırken, sohbetlerimizin birinde benim o zaman internette ne yaptığım hakkındaydı. Akşamları takıldığım sohbet odasından bahsettim, bana katılmasını söyledim. Ancak sonrasında bir türlü vakit bulamamıştım.
Belki de ertesi gündü, iş yerinde bana biri ile tanıştığından bahsettiğinde. Bende hemen alarmlar çaldı: "... aman ha..." diyerek dikkatli olmasını istedim.
Gel zaman, git zaman bu ikisi sohbeti derinleştirdi, buluşmaya karar verdi. Birbirlerinden hoşlandı, işi ilerletmeye karar verdi. Aile istemedi. Araya mesafe girdi. İyi ki internet vardı, webcam vardı... Tekrar birleştiklerinde, ne olursa olsun artık birlikte olmaya kararlıydılar. Nişanlandılar, evlendiler. Kibrit kutusu bir evde yaşamaya başladılar. Bir derken, iki köpekleri ile küçük bir yuva kurdular kendilerine.
O dönemlerdeydi, oğlan bir işini halletmek üzere evden çıkmak üzereydi... gidecekken kız ile vedalaşması, sanki ucu açık olmayan bir yolculuğa çıkacak gibiydi. Şahit olduğum bu sahne hala içimi ısıtır.
Bebekleri oldu... aramıza mesafe girdi... bir sonra gördüğümde evlerini büyüttüklerini öğrenmiş, çok sevinmiştim. Sonra kızımız gurbete gittiğinde endişelendim. Şimdilerde, sağolsun teknoloji, internetten minik minik hikayelerini takip edebiliyorum: Kız geliyor, oğlan gidiyor... bu aşk hikayesi hiç bitmiyor.
Beni BEN yapan bu arkadaşımın hikayesinin modern bir masal olduğunu düşünmemdir. Bu masalı okudukça içimin ısınması, yüzümde bir tebessüm, gözlerimde mutluluk yaşlarının oluşmasıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder